A Little Princess


KÜÇÜK PRENSES

1-İNGİLTERE’DEKİ OKUL

 

            Soğuk bir kış gününde küçük bir kız ve babası Londra’ya ulaşmış. Yedi yaşındaki Sara Crewe’in uzun siyah saçları ve yeşil gözleri vardı. Takside babasının yanına oturan Sara, yüksek binalara ve karanlık gökyüzüne bakmaktaydı.

Mr. Crewe, ‘ Ne düşünüyorsun Sara? Çok sessizsin. ’ diyerek kolunu kızının omzuna uzatmıştı. Sara ‘ Hindistan’daki evimizi, sıcak güneşi ve mavi gökyüzünü düşünüyorum. İngiltere’den hoşlandığımı düşünmüyorum baba. ’ demişti. ‘Evet Hindistan’dan çok farklı burası. Fakat sen İngiltere’de bir okula gitmelisin bense; Hindistan’a çalışmak için geri dönmeliyim. ‘ diye eklemişti    Mr. Crewe .

‘Evet baba biliyorum fakat ben seninle birlikte olmak istiyorum. Lütfen sende benimle okula gel. ’ demişti Sara.

Gülümseyen Mr. Crewe mutlu değildi. Kızını çok seviyordu ve onsuz olmak istemiyordu. Sara’nın annesi ölmüştü ve tek çocuktu. Baba kız çok iyi arkadaştılar.

Kısa süre sonra Miss Minchin’in Kızlar Okuluna vardıklarında büyük binaya girdiler. Miss Minchin siyah kıyafetleriyle uzun bir kadındı. Sara’ya büyük bir gülümsemeyle baktı ve ‘ Ne kadar güzel bir çocuk. ‘ dedi Mr. Crewe’e .

Sara sessizce durdu ve Miss Minchin’i izledi. Aslında Miss Minchin’in , güzel olmamasına rağmen , neden böyle söylediğini düşündü.

Sara, güzel bir kız değildi ama babası zengindi ve Miss Minchin , zengin babası olan kızları severdi. Çünkü hem okul için hem de kendisi için çok iyi olurdu.

Mr. Crewe , ‘ Sara iyi bir kız. Annesi Fransız olduğundan çok iyi Fransızca konuşur. Kitap okumayı sever. Diğer kızlarla kaynaşıp yeni arkadaşlar edinmesi gerekiyor. ‘ dedi Miss Minchin’e.

‘ Tabi ki. ‘ diyerek gülümsedi ve ‘ Sara burada çok mutlu olacak Mr. Crewe. ‘ dedi. Mr. Crewe Londra’da bir hafta kaldı ve kızıyla alışveriş yapıp onun için birçok pahalı elbise satın aldı. Ayrıca kızının odası için çiçekler, kitaplar ve oyuncak bebekte satın aldı.

Miss Minchin gülümseyerek kız kardeşi Amelio’ya ‘ Bütün bu masrafı yedi yaşındaki bir kızın elbisesine yaptı. Öğrenciye değil de küçük bir prensese benziyor. ‘ dedi. Mr. Crewe Londra’yı terk ettiğinde kızı gibi kendiside çok üzgündü. Sara babasından ayrılırken ağlamadı.

Odasında babasının Hindistan’dan döneceği zamanı düşünerek ‘babam mutlu olmamı isterdi’ diyerek yeni oyuncağıyla konuşmaya başladı. İyi bir kız olmak istiyordu. Ancak yeni oyuncağı cevap vermiyordu.

Sara kısa zamanda yeni arkadaşlar edindi. Bazı zengin kızlar hiç hoş değillerdi çünkü çok paraları ve pahalı oyuncakları olduğundan kendilerini önemli görüyorlardı. Fakat Sara bunlardan farklıydı. Güzel elbiseleri ve oyuncaklarının yanı sıra insanlarla konuşmayı, kitap okumayı ve hikaye anlatmayı da seviyordu.

Hikaye anlatmada çok iyiydi. Zeki bir kız olan Sara’nın hikayelerini diğer kızlar dinlemeyi çok severdi. Bu hikayeler hep denizaşırı ülkelerdeki kral, kraliçe ve prensesler hakkında olurdu.

En iyi arkadaşı Ermengarde ’Tüm bunları nasıl anlatıyorsun? ‘ diye sorduğunda Sara, ‘Bütün resimler kafamın içinde olduğu için hepsini anlatmak çok kolay oluyor. ‘ diye cevaplardı. Zavallı Ermengarde zeki olmadığı için derslerini hatırlayamıyordu ve Miss Minchin ona kızıyordu.

Sara her zaman Ermengarde’ye derslerinde yardım ediyordu. Fakat herkes Sara’nın arkadaşı değildi. Sara’dan önce Lavinia okulun en zengin ve önemli kızıydı. Artık Sara bu konumda olduğundan Lavinia onu sevmiyordu.

Lavinia her zaman Sara çok zeki, Fransızcası iyi, kıyafetleri güzel, çok iyi şarkı söyler ve çok zengin olduğu için Miss Minchin onu çok sever şeklinde dalga geçerdi. Sara ise kibar ve arkadaş canlısı bir kız olduğundan zor da olsa Lavinia’nın bu sözlerine kulak asmazdı.

2-ELMAS MADENLERİ

 

            3 yıl boyunca babasıyla mektuplaşan Sara’ya bir gün okulda herkesin konuştuğu heyecan verici bir mektup gelir:

Arkadaşımın kuzey Hindistan’daki madenlerinde işçileri 1 ay önce  elmas buldu. Bunları çıkartmak zor ve zahmetli. Arkadaşımın bana ihtiyacı var. Bu yüzden Little Missus (Sara’ya taktığı isim) tüm paramı arkadaşın madenlerine yatırıyorum ve bir gün çok zengin olacağız…

          Parayla ilgilenmese de hikaye Sara’nın ilgisini çekmişti. Lavinia bu durumdan hoşnut kalmayarak  “Annemin de başka insanlarında elmasları var. Bunun neresi ilgi çekici?”. Bunu duyan Ermengarde  “Fakat bu madenlerde binlerce hatta milyonlarca elmas var” diyerek yanıtladı.

Yüzü kızaran Sara sakince bazılarınız bana prenses diyor; prensesler kızıp kaba laflar etmez. Bu yüzden sana söyleyecek bir şeyim yok Lavinia diyerek tavrını koyar. Ermangerde ise Sara’nın prensese benzediğini söyleyerek ona iltifat eder.

Sara, 14 yaşında Miss Minchin’in okulunda her türlü getir götür, temizlik ve yemek işleriyle uğraşan Becky içinde prensestir. Bir gün yorgunluktan Sara’nın odasında uyuyakalan Becky’e arkadaşça davranır. Onun bu tavrına Becky çok sevinir ancak hizmetçilerle zengin kızlarının arkadaş olması yasaktır. Sara Becky’e yemek verip hikayeler anlatır. Becky Sara’nın yanındayken kendini hep iyi hisseder.

Birkaç ay sonra Sara’nın 11. Yaş günü için okulda parti düzenlenir. Bu, okul için pahalıya patlasa da okulun itibarı için iyidir. Ancak o gün Miss Minchin’in avukatı okula gelir ve Mr. Crewe’in madenlerinde elmas olmadığını ve onu arkadaşının dolandırdığını; bundan ötürü hastalanıp öldüğünü söyler. Aynı gün Miss Minchin Sara’yı yanına çağırarak olup biteni anlatır ve meteliksiz kaldığı için Becky gibi kendisinin de Hizmetçi olduğunu bildirir.

3-YENİ HİZMETÇİ KIZ

O gece tavan arasındaki ufacık odada eskimiş siyah elbisesiyle saatlerce konuşmadan ve ağlamadan oturur. Becky’de Sara gibi çok üzgündür. İlk gece çok uzun sürer. Ertesi sabah Sara’nın yeni hayatı başlamış, temizlik yapmayı ve alışverişe gitmeyi öğrenmiştir.

Sara’nın ilk ayları çok zor geçerken yorgun ve aç olmasına rağmen hiç ağlamaz. Babasının onun cesur olmasını istediğini düşünerek zorluklara katlanır. Elinde olanlarla yetinmesi gerektiğini söyler kendi kendine. Tek arkadaşı Becky kalmıştır. Okuldaki kızlar Sara’nın durumuna üzülseler de hizmetçilerle arkadaş olamıyorlardı.

Bu duruma Lavinia çok sevinmiş; Ermengarde ise çok üzülmüştü. Sara ile konuşmak istiyordu. Bir gün odasına çıkar ve onun halini görünce Sara’ya acımıştır. Sara ile Ermengarde masanın üstüne çıkarak pencereden evlerin çatılarını seyrederler ve kuşlara ekmek atarlar.

Ermengarde yandaki çatı katında kimin yaşadığını sorduğunda Sara bugüne kadar kimseyi görmediğini sadece kuşlarla sohbet ettiğini söyler.

İki üç hafta sonra bir gece Becky Sara’nın odasına çıkagelir çünkü çok heyecanlıdır: “Yan binaya Hindistan’dan bir beyefendi yaşındı. Yıllarca Hindistan’da yaşamış bir İngiliz ve çok zengin. Aynı zamanda çok hasta. Ona kötü bir şey olmuş ama sebebini bilmiyorum.”

“Tüm bunları nereden biliyorsun?” Sara sorduğunda Becky sokağın karşısındaki Carmicheal ailesinin mutfağındaki hizmetçi kızdan öğrendiğini söyler. Çünkü Mr. Carmicheal Hintli beyefendinin avukatıdır.

4-RAM DASS VE MAYMUN

Her sabah Sara kuşlara ekmek atarken yan binanın tavan arasından kimse ona ne günaydın demiştir ne de dostça bir gülümseme vermiştir. Hintli beyefendinin hizmetçilerini alt katta uyuttuğunu düşündü.

Sara çok yalnızdı. Becky ile Ermengarde ile işlerinden ötürü sık sık görüşemiyordu. Bir gece çatıda tıkırtı duyan Sara pencereyi açtığında ufak bir maymun odasına dalar. Yan pencerede Hintli bir gemiciye (lascar) benzeyen Ram Dass adındaki adam gülümseyerek ondan maymunu ister. Maymunu veren Sara’ya teşekkür eder.

Günde beş altı kez alışverişe çıkıp yan binanın önünden geçerken ne bir ailesi ne de bir eşi olmayan Hintli beyefendi için üzülen Sara, Mr. Carmicheal ve çocuklarının onu ziyaret ettiğini görünce sevinir çünkü dost canlısı bir yüz görmek hasta bir insan için her zaman iyidir diye düşünür.

Hintli beyefendi (gerçek adı Mr. Carrisford) : “Çocuğu bulmak zorundayım. Onu bulup onunla ilgilenmeliyim ama nerede olabilir? Ralph Crewe’in parasının yarısıyla buradayım. Neden işler sarpa sarınca arkadaşımı terk edip gittim ki? Neden?” diye avukatı Mr Carmicheal’a yakınmaktadır.

“Kaçtın çünkü hastaydın. Neredeyse ölüyordun ateşten hatırladın mı?” diye yanıtladı avukatı Mr. Carmicheal.

“ Evet bu hastalık zavallı Ralph’i öldürdü. Tüm parasını bu madenlere yatırmıştı çünkü arkadaştık. İlk önceleri hiç elmas bulamadık  ve Ralph’in parası tükendi. Bende ona söylemeye korktuğum için kaçtım fakat sonra elmasları bulduk ancak bu seferde Ralph öldü. Ne cesur arkadaştı!” dedi Mr. Carrisford. “Cesur olmak kolay değildir.” Dedi sessizce Mr. Carmicheal.

Mr. Carmicheal ile Mr. Carrisford ismini bile bilmedikleri, hangi okulda okuduğuna dair bilgileri olmadan babasının Little Missus diye adlandırdığı kızı aramak için gelecek hafta Moskova’ya gitmeye karar verir Mr. Carmicheal.

Kış gelmiş, hizmetçiler tavan aralarındaki odalarında soğuktan ötürü uyuyamıyorlardı. Eskimiş kıyafetleriyle yağmur çamur demeden büyük sepetlerle alışveriş yapan Sara bir gün yolda 6 penny bulur ve aç olduğu için fırından sıcacık bir ekmek alır. Fakat yolda ayakkabısı dahi olmayan kendisinden daha kötü bir durumda olan hiç tanımadığı çocuğa ekmeğini verir.

Okula geri döndüğünde geciktiği için Miss Minchin onu azarlar. Lavinia ise dalga geçer.

Mr. Carrisford Ram Dass ile yan binadaki zavallı hizmetçi kıza yardım etmek kararı alırlar.

5-BÜYÜ

 

Bir hafta sonra bir gece Ermengarde Sara ile Sara’nın odasında buluşurlar. Miss Minchin’in aşçılara; aşçılarınsa sinirini hizmetçilerden çıkartmak için hizmetçilere yemek vermediklerini öğrenen Ermengarde ailesinin yolladığı pastayı Becky ve Sara ile paylaşır. Sara için büyülü bir olaydır bu. Fakat çok geçmeden Miss Minchin onları parti verirken basar ve hizmetçilerin yemek yemesini yasaklar. Herkes odasına çekilir.

Sara sabah kalktığında kendisini rüyada zanneder çünkü odasındaki eşyalar değişmiş, masaya mis gibi kokan yemekler eklenmiş ve şömine yanarak odası sımsıcak olmuştur. Koşarak Becky’i odasına çağırır ve büyünün tekrar gerçekleştiğini söyler. Tüm yemekleri yerler. Kitapların üstünde ise “ tavan arasındaki küçük kıza” yazılıdır.

Ertesi gün neşeyle çalıştıklarını gören Miss Minchin olanlara anlam veremez. Gün geçtikçe Becky içinde yeni kitaplar, ceket, ayakkabı ve yemeklerle karşılaşırlar. Bir gece maymun çıkagelir ancak çok geç bir saat olduğundan Sara soğuktan üşümüş maymunu odasına alır ve yarın götürmeye karar verir.

6-KAYBOLDU VE BULUNDU

Bağışta bulunmak isterseniz…

Ertesi sabah Rusya’dan dönen Mr. Carmicheal üzgün bir yüz ifadesiyle kızı bulduğunu ancak bulduğu kızın aradıkları kız olmadığını Mr. Carrisford’a söyler.

Böylece Paris yerine Londra’da aramaya karar verirler. Tam bunu konuşurlarken Sara maymunu getirmiştir. Mr . Carrisford’a “Maymunu Hintli gemiciye (lascar) verebilir miyim?” diye sorar. Mr. Carrisford ve Mr. Carmicheal onun Hintli gemici olduğunu nerden biliyorsun diye sorduklarında Sara hayat hikayesini anlatmaya başlar ve aradıkları kızı bulmuş olurlar.

O gün birçok insan için heyecan verici bir gündür. İlk başta zavallı Sara olanları anlamasa da babası ve madenler hakkındaki tüm gerçekleri ve iki yıldır onu aradıklarını ve Ram Dass’ın bunca zamandır ona yardım ettiğini de öğrenir.

Hikaye Miss Minchin hariç herkes için mutlu bitmiştir çünkü Miss Minchin Sara’yı okula geri ister fakat Mr. Carrisford sinirlidir ve buna izin vermez. Becky Sara’nın hizmetçisi olur. Onu çok sevmektedir ve kaliteli elbiseleri, sıcak bir odası ve iyi yiyeceklere sahiptir.

Ermengarde sık sık Sara’yı ziyarete gelir ve Sara da ona derslerinde yardım eder. Ermengarde zeki olmasada Sara için gerçek arkadaştır. Sara Ermengarde’ye mektup yazar.

Ermengarde, Lavinia ve diğer kızlara madenlerde milyonlarca altının olduğunu ve yarısının Sara’ya ait olduğunu söyler. Soğuk tavan arasında hizmetçilik yaparken de yarısı onundur. Sara eskiden olduğu gibi şimdi de prensestir.

KELİMELER

Brave    cesur

Buy    satın almak

Clever    zeki

Dream   rüya

Fever    hasta iken ateşten yanmak

Gentleman    beyefendi

Hard    zor

Kind    sevecen, iyilik yapmayı seven

Lascar   Hintli denizci

Lawyer    avukat

Lonely    yanlızlık

Magic   büyü

Next door   komşu

Poor  zavallı

Sad   üzgün

Servant   hizmetçi

Take care of    birisine bakmak, bakımıyla meşgul olmak

Whisper  fısıldamak

 

“A Little Princess” için 34 yorum

  1. ayrıca bey efendi ”beyefendi” diye yazılmaz bey-efendi diye yazılır :/ söylemiş olyim de 🙂

  2. hiç bir cümle uymuyor ben kendi emeğim il çevirdim çoğu arkadaşım sensen kopyala yapıştır yaptı ama cümle uymadığı için disipline gittiler

  3. bi şey sorucam bu kitabın tamamı değil öyle değil mi çünkü kitap çok daha uzun yani 56 sayfa burada 10 sayfa filan anca vardır?

    1. çünkü resimleri ve etkinlikleri verilmemiş onları saymassak toplam 20 sayfa oda çok kısıtlı yazdığı için 10 sayfa cıkmıstır ama allah ondan razı olsun

  4. Abi Allah razı olsun ellerine sağlık İngilizcem çok kötü o yüzden çok işime yaradı.

  5. kim yapmışsa sağol kardeşim helal biz bu kitaptan sınav olucaz anlamamıştım kitabı teşekkürler

  6. Yorumlara falan baktım, eksik diyen var ama bi. Eksik yok. Çok güzel olmuş elinize sağlık çok teşekkür ediyorum.

  7. Hoca okulun ilk haftası söyledi alın bu kitabı diye bende salladım almadım yarın sınav var en az 20 sayfa bu yazıyı okudum ve çok iyi anladım sizde bu kelimelere çalışın ve hikayedeki kişileri bi sayfaya yazın daha basit oluyo çok saolun yaaa🙂🙂

  8. Abi bak yukarıda bazıları kusur bulmuş ama güzel olmuş bravo ama kısa olaydı daha iyi eyvallah

Yorum bırakın