Kaybolmak, yavaş yavaş. Acı kavramının hakkını vererek ve umursamadan…..
Yapılacak yegane mantıklı şey değilmidir. İnce dokunuşlarla bezenmeye çalışılmış ama bariz becerilememiş dehşeti içinde yüzen ve acı içinde kıvranan hayatın ve varlığın; var olmayı becerebilmiş yada becerebildiğini zanneden varlıklardan oluşan bu dehşet-i alemden kurtulmak için?
Üç boyuta sıkışmış tek boyutlu bir canlı olmak, hissetmek ama emin olamamak ve varsaymak, umursamazca ve haksızca. Ön yargıda bulunmak ve küfretmek yaşama, hayata veya olaylara; ama asıl küfürün kendisi olduğunu fark etmemek.
Sonsuz acısı içinde zarar vermek evrene ve ruhlara; hapsolmak sonsuza ve anlam taşıyacağını düşünmek hayatının. Ama anlamsız kavramlar ve olaylar üreten ve kendi içinde tutarlı olmayan yaşam anlam taşıyabilirmi ki? Tutarsız olan bir ruh varlığını sürdürebilirmiki?
Kendi tutarsızlığım içinde boğulduğum yaşam, her hangi bir anlam taşıyabilirmi ki?